SİZİN İÇİN BURADAYIZ
Öneri ve Şikayetlerinizi Bize Yazın
* Bu alanlar gerekli
Öneri ve Şikayetlerinizi Bize Yazın
* Bu alanlar gerekli
Beyin damar hastalıkları, beyin damarlarının çeşitli patolojik sorunlar nedeniyle tıkanması, daralması ve kanaması ile meydana gelen durumlar ve rahatsızlıklarıdır. Beyin damarlarının tıkanması veya daralması ile ortaya çıkan durumlara iskemik beyin damar hastalığı, damarın yırtılarak kanın beyin içinde yayılmasına ise beyin kanaması denilmektedir.
Hipertansiyon, ilerleyen yaş, periferik damar hastalığı, iskemik kalp hastalığı, kalp ritim bozuklukları, kanamaya veya tıkanıklığa neden olabilecek hastalıklar, yüksek kolesterol ve kalp kapak hastalıkları gibi durumlar beyin damar hastalıkları riskini artırmaktadır. Beyin damar hastalıkları tedavi yöntemleri arasında, cerrahi müdahaleler, ilaç tedavisi ve endovasküler girişimler gibi çeşitli yöntemler bulunmaktadır.
Beyin, vücudumuzda yer alan en komplike organlardan biridir. Vücudun bilinç merkezi, yönetimi ve adeta ana işletim merkezi beynimizdir. Beyin, vücudumuzda yer alan doku ve organizmaların işlevlerini denetler, duyum ve diğer hayati fonksiyonların gerçekleştirilmesinde görev alır. Bu kadar önemli ve karışık işlevi kendisinde barındıran beyin sağlık adına oldukça tehlikeli olabilecek hastalıklara da gebe olabilmektedir. Beyin damar hastalıkları bu rahatsızlıklara örnek olarak verilebilir.
Beyin damarlarının birtakım nedenlerden dolayı tıkanması, daralması veya kanaması yoluyla beyin damar hastalıkları meydana gelebilmektedir. Beyin damarlarının tıkanması ve daralması ile meydana çıkan durumlara iskemik beyin damarı hastalıkları denilmektedir. Damarın yırtılarak kanın beyin içine yayılmasına ise beyin kanaması denilir. İnme veya stroke olarak isimlendirilen durumlarda beyin damar hastalıkları arasında yer almaktadır.
Beyin damar hastalıkları, ölüm sebepleri arasında kalp hastalıkları ve kanserden sonra üçüncü sırada yer almaktadır. Öldürücü olma olasılığı açısından ise oldukça tehlikeli hastalıklardır. Yetişkin döneme ait nörolojik rahatsızlıklar arasında serebrovasküler hastalıklar en önemli ve en sık görülen hastalıklar arasında yer alır. Özellikle inme, başlıca ölüm ve sekel kalma riski taşıyan hastalıklar arasındadır.
Beyin damar hastalıklarının çok çeşitli risk faktörleri olabilmektedir. Değiştirilemez risk faktörleri arasında; yaş, cinsiyet ve genetik unsurlar gösterilebilir. Bunun dışında hipertansiyon önemli bir risk faktörü olarak gösterilebilir. Yüksek kan basıncı damarlarda yırtılmalara neden olarak beyin içi kanamalara sebebiyet verebilmektedir.
Beyin damar hastalıkları, yüksek ölüm oranı ve sakat bırakma riskinden dolayı önemli sağlık sorunlarıdır. Özellikle sosyal ve ekonomik açılardan da sorun olma potansiyeli barındırırlar. Bu nedenle, beyin damar hastalıklarının tespiti, hastalıklardan korunma yöntemleri ve tedavi yöntemleri büyük önem teşkil etmektedir. Toplumumuzda sık olarak hipertansiyona bağlı olarak beyin damar hastalıkları görülmekle birlikte, düzeltilebilir risk faktörlerinin azaltılmasıyla bu hastalık grubuna yakalanma ihtimali de düşürülebilir.
Bazı önemli beyin damar hastalıkları arasında; anevrizmalar, arteriyovenöz malformasyon ve beyin kanamaları gösterilebilmektedir. Anevrizmalar genellikle temiz kanı taşıyan damarların genişlemesi olarak bilinir. Anevrizmalar en sık karşılaşan beyin damar hastalıkları arasında yer almaktadır ve genellikle belirti vermezler. Beyin damar hastalıklarının teşhisinde ise; bilgisayarlı tomografi (BT), manyetik rezonans ve anjiyografi gibi yöntemler etkili olabilmektedir.
Beyin damar hastalıklarının türlerine göre çeşitli belirtileri olabilmektedir. Özellikle hastanın yanında olayın gelişimini ve belirtileri iyi gözleyen birisinin olması doğru ve hızlı teşhisin konulabilmesi adına önem arz etmektedir. Hastanın muayenesinin ardından yapılacak tetkikler gereklilik sırasına göre düzenlenmektedir.
Bazı önemli beyin damar hastalıkları belirtilerine şu şekilde değinebiliriz;
Beyin damar hastalıklarının tedavisinde zaman çok büyük önem teşkil etmektedir. Tedaviye olabilecek en hızlı biçimde başlanılmalıdır. Özellikle ilk 3 veya 6 saatte hastaneye ulaştırılan hastalarda damar tıkanıklığını açmaya yönelik pıhtı eritici uygulamalar etkili olabilmektedir. Daha geç hastaneye ulaşılması durumunda ise de yine damarda tıkanıklıkların önlenmesine yönelik çeşitli tedaviler uygulanmaktadır. Özellikle beyinde ödem olması durumunda ödem giderici tedaviler uygulanır. Kanama durumuna yaklaşımlar çeşitli olabilmekle birlikte nadiren cerrahi yöntem tercih edilir.
Bununla birlikte, beyin damar hastalıkları ile mücadele de en önemli unsurların başında tehlike oluşturabilecek mevcut hastalıkların tespit edilerek iyileştirilmesi gelmektedir. Özellikle hipertansiyon gibi kan basıncını yükselten ve damarlara zarar veren hastalıklar risk teşkil edebilir. Sigara ve alkol gibi kötü alışkanlıkların olması da vücutta çeşitli aksamaların meydana gelmesine sebebiyet verebilir. Düşük aktivite de beyin damar hastalıklarını tetikleyici rol üstlenebilmektedir. Özellikle kişilerin tehlike doğuracak bu unsurların bilincinde olarak gerekli önlemleri almaları ve günlük hayatlarını buna göre şekillendirmeleri önemli bir gerekliliktir.