SİZİN İÇİN BURADAYIZ
Öneri ve Şikayetlerinizi Bize Yazın
* Bu alanlar gerekli
Öneri ve Şikayetlerinizi Bize Yazın
* Bu alanlar gerekli
Halk dilinde kan kanseri olarak da bilinen lösemi, yaygın olarak gözlenen kanser türlerinden biridir. Lösemi, vücut savunmasında görevli olan akyuvar hücrelerinin bir türü olarak bilinen lenfositlerin işlevsiz halde üretilmeleri ve gelişimleri sonucunda ortaya çıkmaktadır. Her yaşta görülebilecek bir kanser türü olan lösemi, özellikle çocuklarda ve 50 yaş üzeri yetişkinlerde daha sık görülebilmektedir. Çocukluk çağında görülebilen kanser türlerinin yüzde 35’i lösemidir ve bu oran ile birinci sırada yer alır.
Löseminin nedeni henüz tam olarak tespit edilememiştir. Lösemi, özellikle hızlı gelişim gösteren ve tedavi edilmediği durumda ölüme kadar uzanabilen bir kanser türüdür. Löseminin ilk belirtileri genellikle halsizlik, yorgunluk, sık enfeksiyon durumu ve solgunluk olmaktadır. Lösemi, akut ve kronik olmak üzere iki ana gruba ayrılabilir. Löseminin tedavisi ise hastalığın türüne ve evresine göre değişiklik gösterebilmektedir. Löseminin tamamen önlenmesi her ne kadar mümkün gözükmese de sağlıklı bir yaşam tarzı ve düzenli sağlık kontrolleriyle hastalığın riski en aza indirilebilir.
Lösemi aynı zamanda kan kanseri olarak da bilinir. Hastalık, vücuttaki kan hücreleri ve kemik iliğini etkileyen önemli bir kanser türüdür. Kemik iliği, kemiklerin içerisinde yer alan süngerimsi bir yapıdır ve yeni kan hücrelerinin üretiminde rol oynar. Kemik iliğinde, alyuvarlar, akyuvarlar ve trombositler üretilmektedir. Kan kanseri durumunda ise kemik iliği tarafından kontrolsüz bir biçimde hücre üretimi gerçekleşmektedir. Bu kanserli hücrelerin aşırı biçimde büyümeleri ve çoğalmaları ile lösemi gelişmektedir.
Lösemi genellikle alyuvar ya da lökosit olarak da bilinen beyaz kan hücrelerinde gelişmektedir. Rahatsızlık ilerledikçe diğer kan hücreleri üzerinde de etkili olabilmektedir. Beyaz kan hücreleri özellikle bağışıklık sistemi adına çok önemlidir. Bu sebeple, kan kanserinde özellikle çeşitli enfeksiyonlara, anemiye ve kanama bozukluklarına yatkınlık görülebilmektedir. Bununla birlikte, lösemi 15 yaş altındaki çocuklarda görülen kanser türleri arasında en yaygını olmaktadır. Her yaşta görülebilecek rahatsızlık için 50 yaş üzeri yetişkinlerde risk altında görülmektedir.
Kan kanserinin, görüldüğü hücre tipi ve rahatsızlığın süresine göre farklılık gösterebilen türleri bulunmaktadır. Hastalığın bazı türleri daha kötü bir gidişat izleyebilmektedir. Lösemide kişinin savunma mekanizması önemli ölçüde zarar görmektedir. Zayıflayan vücut savunma mekanizması hastalığın ilerleyen dönemlerinde kırmızı kan hücresi eksikliği olan anemiye ve nefes darlığa neden olabilmektedir. Kan kanserinin kesin nedeni henüz bilinmemektedir ancak genetik ve çevresel faktörlerin hastalık üzerinde rol oynayabileceği düşünülmektedir.
Lösemi veya kan kanserinin kesin nedeni henüz tam olarak anlaşılmamıştır. Ancak bazı risk faktörlerinin, genetik ve çevresel unsurların kan kanseri üzerinde etkili olabileceği tahmin edilmektedir. Diğer kanser türlerinde olduğu gibi lösemide de kanserin nedeni tek bir unsura bağlanamamaktadır. Birçok unsurun birlikte ele alınması daha gerçekçi bir yaklaşım olacaktır.
Lösemiye sebebiyet verebilecek bazı önemli unsurlara şu şekilde değinebiliriz;
Viral enfeksiyonlar ve kullanılan birtakım ilaçlarBununla birlikte, yukarıda belirtilen unsurların rahatsızlığı tetikleyebileceği düşünülmektedir ancak birçok lösemi vakasının kesin nedeni tam olarak bilinemez. Lösemi riskini asgariye indirmek adına alınabilecek bazı önlemler bulunur. Kansere neden olabilecek kimyasallardan veya benzeri maddelerden uzak durmak, sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürmeye özen göstermek, yeterli ve sağlıklı bir beslenme düzeni ve tıbbi kontrolleri aksatmamak bu önlemler arasında sayılabilmektedir.
Löseminin kanserin ilerleme hızına ve etkilediği hücre grubuna göre değişiklik gösterebilen farklı türleri mevcuttur. Temelde ise akut ve kronik lösemi olmak üzere 2 ana gruba ayrılmaktadır. Akut lösemi de hücreler hızla çoğalır ve belirtiler daha kısa sürede ortaya çıkar. Kronik lösemi de ise rahatsızlık daha ağır seyreder ve belirtiler uzun dönem kendisini göstermeyebilir.
Akut lösemiler, akut lenfoblastik lösemi (ALL) ve akut miyeloblastik lösemi (AML) olmak üzere 2’ ye ayrılmaktadır. Kronik lösemilerde, kronik lenfositik lösemi (KLL) ve kronik miyeloid lösemi (KML) olmak üzere 2’ ye ayrılmaktadır. Tüm lösemi gruplarının çoğunu akut lösemiler oluşturur. Özellikle akut lenfoblastik lösemi çocuklarda daha sık gözlenmektedir. Bununla birlikte, farklı tiplerine göre lösemi türlerine şu şekilde değinebiliriz;
Akut Lenfoblastik Lösemi (ALL): Bu tür kan kanseri daha çok çocukluk döneminde görülmektedir. Henüz olgunlaşmamış lenfositlerin aşırı üretilmesi lösemiye sebebiyet vermektedir. Hızlı ilerleyen bir lösemi türüdür ve hızlıca tedavi edilmesi gerekir.
Akut Miyeloblastik Lösemi (AML): Bu lösemi türüne her yaşta rastlanabilmektedir. Myeloid hücrelerin anormal düzeyde büyüdükleri ve çoğaldıkları bir lösemi türüdür. Hızlı bir seyir izleyen bu tür kan kanserinin tedavisi de hızlı biçimde yapılmalıdır.
Kronik Lenfositik Lösemi (CLL): Bu tür lösemi genellikle yetişkinlerde görülmektedir. Bazen uzun yıllarca belirti vermeden seyredebilen bir türdür. Yetişkinler arasında görülebilen en yaygın kan kanseri türüdür.
Kronik Myeloid Lösemi (AML): Daha çok yetişkinlerde görülen bir lösemi türüdür. Myeloid hücrelerinin anormal bir biçimde üretildiği bir kan kanseri türüdür. Özellikle hastalığın ilerleyen evrelerinde daha hızlı bir seyir görülebilmektedir.
Löseminin belirtileri rahatsızlığın türüne ve evresine göre değişiklik gösterebilmektedir. Aynı zamanda çocuklarda ve yetişkinlerde de farklılık görülebilir. Löseminin bazı belirtileri daha yaygın olarak görülebilen birçok hastalık semptomuna benzerlik gösterebilir. Halsizlik ve yorgunluk, ateş, iştahsızlık, gece terlemeleri ve kilo kaybı önemli belirtiler arasında gösterilebilir.
Bununla birlikte, kan kanserinin bazı yaygın belirtilerine şu şekilde değinebiliriz;
Bununla birlikte, hastalığın belirtilerinin farklı yaş guruplarına göre değişiklik gösterebileceğini de unutmamak gerekir. Aynı zamanda hastalığın yayılım gösterdiği bölgeye göre de semptomları değişebilmektedir.
Löseminin teşhisinde genellikle ilk adım hastanın tıbbi geçmişinin ve belirtilerin değerlendirilmesi olmaktadır. Sonrasında ise, birtakım kan testleri yapılarak kan sayımı sonuçlarına bakılmaktadır. Ancak, akut ve kronik lösemi teşhis konulmasında farklılaşabilmektedir. Özellikle kronik seyreden lösemi uzun süre belirti vermediğinden herhangi bir nedenle yapılan kan testinde de tespit edilebilmektedir. Genellikle kan sayımı ve hücrelerin mikroskop altında incelenmeleri yeterli olabilmektedir.
Lösemi teşhisinde kullanılabilen bazı tanı yöntemlerine şu şekilde değinebiliriz;
Löseminin tedavisi adına erken teşhis edilmesi büyük önem teşkil etmektedir. Özellikle rahatsızlığın bazı belirtileri hastalığın evresine, türüne ve kişinin hastalık geçmişine göre değişiklik gösterebilmektedir.
Löseminin tedavisi kişinin yaşı, fizyolojik durumu, cinsiyeti, hastalığın türü ve evresine göre değişiklik gösterebilmektedir. Gerekli testler ve tanı için muayene gerçekleştirildikten sonra kişinin genel sağlık durumuna da bakılarak en uygun tedavi yöntemi belirlenmelidir. Her ana lösemi türünün farklılık gösteren alt tipleri de bulunmaktadır. Hastalığın tedavisinde lösemi türünün belirlenmesi de bu nedenle önem teşkil eder.
Bununla birlikte, lösemi tedavisinde yararlanılan bazı önemli tedavi yöntemlerine şu şekilde değinebiliriz;
Löseminin tedavisi diğer kanser türleri gibi uzun bir tedavi süreci gerektirebilmektedir. Bu nedenle hastalığın erken evrede teşhisi ve uygun tedavi yönteminin belirlenmesi büyük önem teşkil etmektedir. Kan kanseri ne kadar erken teşhis edilirse iyileşme açısından şansın o kadar çok olabileceği bir kanser türüdür. Bu açıdan, düzenli sağlık kontrollerini ihmal etmemek ve hastalığın belirtilerinden şüphelenilmesi durumunda mutlaka ilgili uzmana danışmak gerekmektedir.