SİZİN İÇİN BURADAYIZ
Öneri ve Şikayetlerinizi Bize Yazın
* Bu alanlar gerekli
Öneri ve Şikayetlerinizi Bize Yazın
* Bu alanlar gerekli
Prostat kanseri, erkeklerde mesanenin altında ve rektumun önünde bulunan küçük ve ceviz biçiminde bez olan prostattaki hücrelerin kontrolsüz ve anormal şekilde büyümesiyle ortaya çıkan kanser türüdür. Küçük bir bez olan prostat, meni ile karışan sıvıyı salgılayarak spermin gebelik açısından sağlıklı biçimde kalabilmesinde rol oynamaktadır. Prostat kanseri, erkeklerde en sık görülen kanser türlerindendir.
Prostat kanseri genellikle erken evrede herhangi bir belirti göstermeyebilir. Kanserin ilerleyen evrelerinde ise belirtiler daha net olmaktadır. Alt pelvik bölgede ortaya çıkan ağrı, sık idrara çıkma ve idrar yaparken ağrı, yanma ve zayıf idrar akışı sorunları hastalığın önemli belirtilerindendir. Prostat kanserinin tam olarak nedeni henüz bilinmemekle beraber kansere zemin hazırlayan birçok risk faktöründen söz edilebilir.
Prostat bezi, mesanenin hemen altında, alt karın bölgesinde bulunan ve üretra ismi verilen idrar yolunu saran ceviz büyüklüğünde bir organdır. Prostat latince kökenli bir kelime olup ‘çıkıntı yapan’ anlamı taşır. Prostat kanser ise, erkek üreme sisteminin bir parçası olan prostat bezi hücrelerinin anormal ve kontrolsüz bir biçimde çoğalması sonucunda ortaya çıkan kanser türüdür. Prostat kanseri, erkeklerde en yaygın görülen kanser türlerindendir. Prostat bezi erkek üreme sisteminde önemli görevleri olan ve doğurganlığı etkileyen bir bezdir.
Prostat bezinin temel görevi spermi besleyen sıvının üretilmesini sağlamak ve de spermlerin semen sıvısı içerisinde korunmasını sağlamaktır. Prostat kanseri erken evrede genellikle belirti vermediğinden hastalığın teşhisi gecikebilmekte ve yayılma olasılığı artmaktadır. Prostat kanseri erkeklerde en çok görülen kanserlerden biri olmakla birlikte, kansere bağlı ölümlerin içerisinde de oldukça önemli yer tutmaktadır. Prostat kanseri genellikle 45-60 yaşları arasındaki erkeklerde görülen, yavaş gelişim gösteren ve de nispeten düşük risk taşıyan bir kanser türüdür.
Prostat kanseri semptomları genellikle hastalığın ilerleyen evrelerinde kendisini gösterir. Prostat kanserinin önemli belirtileri arasında sık sık idrar gelme hissiyle tuvalete çıkıp idrar yapamamak ve idrar yaparken ağrı oluşması ya da idrar miktarında azalma belirtilebilir. Prostat kanserine tam olarak hangi unsurun neden olduğu henüz bilinmemektedir. Ancak bazı risk faktörlerinin hastalığı tetiklediği söylenebilir.
Prostat kanseri teşhisinde çeşitli girişimsel yöntemler ve görüntüleme yöntemleri kullanılmaktadır. Prostat kanserinin tedavisinde ise yine çeşitli tedavi yöntemlerinden yararlanılır. Prostat kanseri, erken evrelerinde belirti göstermeyip sinsi bir gelişim izlediğinden erken teşhis büyük önem teşkil eder. Prostat kanseri tanısı konulduktan sonra tedavi seçenekleri hekim ve hasta arasında değerlendirilerek belirlenir. Tedavi seçeneklerinin olası riskleri ve yararları göz önünde bulundurulmalıdır.
Prostat kanserinin nedenleri tam olarak bilinmemektedir. Ancak ailede prostat kanseri öyküsü olması, fazla sigara tüketimi gibi risk faktörlerinin hastalığa yakalanma ihtimalini artırdığı bilinmektedir.
Bununla birlikte, prostat kanseri üzerinde etkili olduğu bilinen bazı önemli risk faktörlerine şu şekilde değinebiliriz;
Prostat kanseri belirtileri genellikle ilerleyen evrelerde görülmektedir. Özellikle prostatla sınırlı kalan prostat kanseri türleri sıklıkla hiç belirti ortaya çıkmadan gelişim gösterir.
Prostat kanserinin bazı önemli belirtilerine şu şekilde değinebiliriz;
Prostat kanseri yayılım duruma göre evrelere ayrılmaktadır. Prostat kanserinin evrelemesinde, kanserin rektum ya da mesane gibi çevre dokulara yayılıp yayılmadığı, lenf bezleri ve kemikleri etkileyip etkilemediği gibi durumlar önemli kriterlerdir.
Prostat kanseri evrelerine genel olarak şu şekilde değinebiliriz;
Prostat kanserinin teşhisinde kullanılan kesin bir tarama yöntemi bulunmamaktadır. Bununla birlikte 50 yaş üzeri olan ve hastalıkla ilgili kısmi belirtiler taşıyan kişilerin gerekli taramaları yaptırması tavsiye edilmektedir. Prostat kanseri teşhisinde çeşitli görüntüleme yöntemleri ve de girişimsel yöntemlerden faydalanılır. PSA prostat spesifik antijen seviyesinin ölçülmesi ve dijital rektal muayene (DRM) ile prostatın hacim, şekli ve sertliği hakkında bil edinilmesi teşhis adına önemli görülmektedir.
Transrektal ultrasonografi ve biyopsi de prostat kanserinin teşhisi adına önemli yöntemlerdendir. 50 yaş üzeri erkekseniz ve ailede prostat kanseri öyküsü bulunuyorsa prostat kanseri taraması yaptırmanız önerilmektedir. Prostat kanseri taramaları özellikle kanserin yayılmadan önce erken dönemde tespit edilmesine yardımcı olmaktadır. Kanserin erken evrede tespit edilmesi tedavisi açısından da oldukça önemlidir.
Prostat kanserinin tedavisinde birçok yöntemden faydalanılır. Bu yöntemlere genel olarak şu şekilde değinebiliriz;
Prostat kanseri sinsice gelişim gösteren bir kanser türü olduğundan özellikle hastalığın tedavisi açısından erken teşhis büyük önem taşımaktadır. Bununla birlikte, belirtilen tedavi yöntemlerinin yanı sıra kanser hücrelerinin daha fazla yayılmasını önlemek adına kemoterapi de kullanılabilmektedir.