SİZİN İÇİN BURADAYIZ
Öneri ve Şikayetlerinizi Bize Yazın
* Bu alanlar gerekli
Öneri ve Şikayetlerinizi Bize Yazın
* Bu alanlar gerekli
Osteoporoz gözenekli kemik anlamına gelir ve halk arasında kemik erimesi olarak da bilinmektedir. Osteoporoz hastalığı sonucunda kemikler zayıflayarak daha kırılgan bir hal alırlar. Bu rahatsızlık ile kemiklerin yoğunluğu ve yapısındaki kalite azalır ve bunun sonucunda da kemikler daha güçsüz hale gelerek kırılganlaşırlar. Kemik sağlığı özellikle genel sağlığın önemli bir parçasıdır ve kişinin yaşam kalitesini belirleyen önemli unsurlardandır.
Kemik erimesi genellikle yaş ilerledikçe daha sık görülebilir ancak özellikle kadınlarda menopoz dönemi sonrasında görülme riski artmaktadır. Osteoporoz belirtileri genellikle sessiz seyreder. Kemiklerde meydana gelebilecek ani kırıklar, sırt ağrısı ve kambur duruş gibi semptomlar rahatsızlığın habercisi olabilmektedir. Kalsiyum ve D vitamini takviyesi hastalığın tedavisinde önemli yer tutar. Bununla birlikte, kemik sağlığının korunması adına düzenli egzersiz yapılması ve dengeli beslenme gibi unsurlarda önem teşkil etmektedir.
Osteoporoz, kemiklerin yoğunluğunun ve direncinin azaldığı önemli bir kemik rahatsızlığıdır. Normal şartlarda kemikler düzenli olarak eski dokuları yeniler ve güçlendirirler fakat osteoporoz yani kemik erimesi olması durumunda kemikler olması gerektiğince yeni kemik üretemez ve de eski dokuyu taşıyamaz. Bu durum sonucunda kemikler incelir ve daha kırılgan bir hal alır. Kemik erimesi daha çok 45 yaşından sonra görülse de gençlerde de görülebilmektedir. Hastalığın kadınlarda erkeklere oranla daha sık görüldüğü de bilinmektedir.
Özellikle 30’lu yaşlardan sonra kemik yıkımın başladığı bilinmektedir. Bu nedenle bu yaşlardan sonra kalsiyum ve D vitamini takviyeleriyle kemik yapılarının desteklenmesi tavsiye edilmektedir. Erken evrede kişinin hayatında anlamlı bir etki göstermeyen kemik erimesi yaş ilerledikçe önemli kemik hasarlarına neden olabilir. Osteoporozun nedenleri arasında; yaşın ilerlemesi, kadınlarda menopoz dönemi, D vitamini ve kalsiyum eksikliği, genetik faktörler ve kronik rahatsızlıklar gösterilebilir. Bununla birlikte, kemik sağlığının korunabilmesi için düzenli egzersiz yapılması ve beslenme de önem teşkil etmektedir.
Osteoporozun erken teşhis edilmesi hastalığın tedavisi adına önem arz etmektedir. Tüm iskelet sistemine etki edebilen hastalık özellikle omur, kalça ve bileklerde bulunan kemikler üzerinde daha fazla hasara neden olabilmektedir. Hastalığın tedavisi, kemik yoğunluğunun tespit edilmesinden sonra kişinin mevcut sağlık durumuna göre düzenlenebilmektedir. Kemik erimesi tedavi edilebilir bir rahatsızlık olması yanında önlenebilir de bir hastalıktır. Özellikle kalsiyum ve D vitamini yönünden zengin bir beslenme düzenine sahip olmak kemik sağlığının korunabilmesi adına önemlidir.
Osteoporoz ya da diğer bir adıyla kemik erimesi, kemik kütlesinin bozulması sonucunda kemiklerin daha zayıf ve kırılgan hale gelmesidir. Kemik erimesine neden olabilecek birçok unsur bulunmaktadır. Kemik kütlesinde meydana gelen bu bozulmanın temelinde kalsiyum eksikliği yer almaktadır. Kemikler kalsiyum tuzları ve minerallerden meydana geldiklerinden vücutta kalsiyumun eksik olması önemli bir kemik erimesi nedenidir. Bunun yanı sıra; cinsiyet, menopoz dönemi, genetik unsurlar ve yaş gibi unsurlarda osteoporoz oluşumunu etkileyebilmektedir.
Osteoporoza neden olabilecek birtakım önemli unsurlara şu şekilde değinebiliriz;
Osteoporoz genellikle kişide klinik bir belirtiye yol açmamaktadır. Kemik erimesinin özellikle erken evresinde kişi herhangi bir belirti hissetmeyebilir. Kemiklerdeki aşınma ve yıkımlar kemik yoğunluğu ölçümü sırasında ya da kemiklerde meydana gelen kırılma ve çatlama gibi travmalar sonucunda fark edilebilmektedir. Yaşın ilerlemesine bağlı olarak kemik yoğunluğundaki azalmaya bağlı olarak birtakım belirtiler gözlenebilmektedir.
Bununla birlikte, yaygın olarak gözlenebilen bazı önemli kemik erimesi belirtilerine şu şekilde değinebiliriz;
Osteoporoz rahatsızlığının erken teşhisi hastalığın tedavisi açısından önemli görülmektedir. Kemik erimesi teşhisinde ilk olarak hastanın tıbbi öyküsü dinlenir ve hastalığın olası belirtileri değerlendirilir. Özellikle ailede kemik erimesi öyküsü olması, kullanılan ilaçlar, yaşam tarzı ve beslenme alışkanlıkları gibi unsurlar da göz önünde bulundurulmaktadır. Bununla birlikte kesin tanı konulabilmesi adına birtakım laboratuvar ve radyolojik testler istenilmektedir.
Osteoporoz teşhisi adına yararlanılabilecek bazı testlere şu şekilde değinebiliriz;
Osteoporoz tedavisinde temel yaklaşım kemik kalitesini artırabilmek ve kemik kırıklarının önüne geçebilmektir. Bu amaçla kemik kalitesini artırabilecek ilaç kullanımı tedavi açısından kullanılmaktadır. Bununla birlikte, kalsiyum ve D vitamini tedavileri de uygulanabilmektedir. Kemik erimesi tedavisinde kişinin genel sağlık durumu, fiziksel özellikleri, altta yatan risk faktörleri ve rahatsızlığın şiddeti de önem teşkil etmektedir. Bu faktörlere bağlı olarak tedavi planı çok yönlü olarak oluşturulur.
Osteoporoz tedavisinde yaygın olarak kullanılan bazı önemli yöntemlere şu şekilde değinebiliriz;