Alerjik Rinit Nedir? Alerjik Rinik Nedenleri Nelerdir? Tedavisi Nasıl Olur?

Paylaş

SİZİN İÇİN BURADAYIZ

Öneri ve Şikayetlerinizi Bize Yazın

* Bu alanlar gerekli

Alerjik rinit ya da yaygın olarak kullanılan diğer bir tabiriyle saman nezlesi, burunda doluluk hissi, kaşıntı, hapşırma ve beyaz bir akıntı ile kendisini gösteren ve toplumda yaygın olarak gözlenen bir rahatsızlıktır. Alerjik rinit genetik unsurlar ve çevrenin etkisiyle ortaya çıkabilmektedir. Alerjik rinite neden olabilecek unsurların başında; polenler, hayvan tüyleri, küfler, böcek salgıları, ev içerisinde bulunan akarlar, besinler ve bazı çevresel faktörler gelmektedir.

Alerjik rinitin en önemli belirtileri arasında hapşırma, boğazda ve burunda kaşıntı, burun akıntısı ve tıkanıklığı gösterilebilir. Alerji testleri ile kişinin duyarlı olduğu alerjen maddelerin tespiti mümkün olabilmektedir. Alerjik durumların tedavisinde kullanılabilecek ilaçlar, ilaçların yan etkileri de gözetilerek, konunun uzmanı olan hekimlerce verilmelidir. Alerjik rinit tedavi edilmezse, sinüzit gelişimi, burun içi polip oluşumu ve orta kulak iltihabı gibi birtakım başka rahatsızlıklara sebebiyet verebilmektedir.

Alerjik Rinit Nedir?

Alerjen maddeler, havada bulunan ve gözle görülmeyen mikroskobik maddelerdir ve solunum yoluyla vücuda alınarak alerjik reaksiyonlara sebep olurlar. Rinit ise, burnun iç kısmını kaplayan mukozanın iltihaplanmasına denilir. Buda, burunda kaşıntıya, hapşırığa, akıntıya ve burun tıkanıklığına neden olabilmektedir.  Alerjik rinit ya da diğer bir yaygın kullanımı ile saman nezlesi, genellikle bahar aylarında dış ortamda solunan havada bulunan polen, mantar vb. alerjen maddelerin neden olduğu yaygın görülebilen bir rahatsızlıktır.

Polen veya mantar gibi alerjen maddeler, solunum ile vücuda alındıklarında, eğer kişi de alerji varsa vücutta histamin adlı bir madde salgılanmaktadır. Vücutta salgılanan histamin, solunum yolu, burun zarı ve alt solunum yolu, göz ve bazı durumlarda cildin iltihaplanmasına neden olabilmektedir. Alerjik rinit mevsimsel olarak ortaya çıkıyorsa ‘mevsimsel’ tüm yıl gözleniyorsa ‘perenial’ alerjik rinit olarak tanımlanmaktadır. Alerjik rinit her yaşta kişide gözlenebilmektedir.

Alerjik rinitin önemli belirtileri arasında tıkanıklık, kaşınma, geniz akıntısı, hapşırma nöbetleri ve yüzde basınç hissi ve ödem sayılabilir. Alerjik rinite neden olabilecek alerjen maddeler arasında; hayvan tüyleri, polenler, küfler, ev içerisinde bulunan akarlar ve bazı besinler sayılabilmektedir. Alerjik rinitin belirtileri alınabilecek birtakım önlemler ve ilaçlar ile azaltılabilmektedir. Alerjik rinit tedavisi mutlaka kişiye özel olmalıdır ve uygun tedavi yönteminin belirlenmesinde, hastanın genel sağlık durumu, yaşı, eşlik eden hastalıklar ve hastalığın şiddeti gibi önemli unsurlar göz önünde bulundurulmalıdır.

Alerjik Rinit Nedenleri Nelerdir?

Alerjik rinit özellikle bahar aylarında daha yaygın görülebilmektedir. Alerjik rinit kişinin günlük hayatını olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Rahatsızlık mevsimsel olarak görülebileceği gibi toz vb. alerjenlere bağlı olarak yılın her dönemi de görülebilmektedir. Mevsimsel alerjik rinit ise farklı nedenlerden ortaya çıkabilmektedir. Yaygın olarak bahar aylarında görülen alerjik rinit; polenler, akar ve hayvan tüylerine bağlı olarak ortaya çıkabilmektedir.

Alerjik rinitin bazı önemli nedenlerine şu şekilde değinebiliriz;

  • Ev ortamında yer alan toz akarları
  • Böcek pislikleri
  • Hayvan tüyleri
  • İlkbaharda artış gösteren polenler
  • Bazı kimyasal maddeler
  • Kozmetik ürünler
  • Duman
  • Nem ve rüzgar
  • Birtakım besinler
  • Küf mantarları
  • İlaçlar 

Alerjik Rinit Belirtileri Nelerdir?

Alerjik rinit belirtileri genellikle soğuk algınlığı ile benzerdir. Özellikle polen, ev tozu ve hayvan tüyleri gibi alerjiyi tetikleyici unsurlara maruz kalındığında rahatsızlığın belirtileri kendisini gösterebilmektedir. Alerjik rinit ile karakterize olan önemli belirtiler arasında; burunda tıkanıklık, geniz akıntısı, hapşırma nöbetleri ve yüzde basınç hissi sayılabilir.

Bununla birlikte alerjik rinitin bazı önemli belirtilerine şu şekilde değinebiliriz;

  • Burun akıntısı ve burun tıkanıklığı
  • Burunda kaşıntı
  • Sulu ve berrak biçimde olan burun akıntısı
  • Hapşırma
  • Gözlerde kaşıntı
  • Göz yaşarması
  • Damak ve gırtlakta kaşıntı
  • Göz zarı iltihabı
  • Baş ağrısı
  • Koku alamama
  • Kronik öksürük
  • Orta kulakta basınç sorunları
  • Kulakta dolgunluk hissi
  • Horlama
  • Boğazda gıcık

Bu belirtilerin yanı sıra; alerjik riniti olan kişiler burunda et büyümesi, astım ve çeşitli cilt reaksiyonları ile sinüzit gibi rahatsızlıklara daha fazla yatkınlık durumu görülmektedir.

 
 

Alerjik Rinit Kimlerde Görülür?

Alerjik rinit herhangi bir yaşta ortaya çıkabilmektedir. Ancak yaygın olarak 18-25 yaş aralığında görülür. Bununla birlikte, yeni doğan ve bebeklik döneminden sonraki herhangi bir yaşta da görülebilmektedir. Özellikle bazı hastalıkların bulunması da kişide alerjik rinit açısından risk faktörü olarak değerlendirilebilir. Özellikle kronik deri hastalığı olan ve ailesinde alerjik hastalık öyküsü bulunanlarda daha sık görülmektedir. Bu kişiler aynı zamanda egzema, ürtiker ve astım gibi hastalıklara da daha yatkın olmaktadırlar.

 
 

Alerjik Rinit Tanı ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Alerjik rinit tanısı hastada görülen belirtiler doğrultusunda doktor muayenesi ile konulabilmektedir. Tanı ve tedavi seçenekleri açısından alerji testleri önemli işleve sahiptir. Kısa sürede sonuç verebilen alerji testlerinin güvenilirlikleri oldukça yüksektir. Alerji testleri öncesinde kişinin 10 gün öncesine kadar antihistaminik tür ilaç almamış olması gerekmektedir. Deri prick denilen test kişinin alerjisi olan maddeleri tespit edebilmek adına önemli bir tanı testidir. Bu tanı testi sayesinde kişinin tam olarak hangi maddelere karşı alerjisi olduğu tespit edilebilmektedir. Bunun yanı sıra, kan tahlili de teşhis amacıyla yararlanılan önemli yöntemler arasında gösterilebilir.

Alerjik rinit teşhisi akabinde tedavi aşamasına geçilmektedir. Tedavi amacıyla yararlanılan bazı yöntemler bulunmaktadır. Sıklıkla kullanılan tedavi yöntemlerinin başında ilaç tedavisi gelmektedir. İlaç tedavisinde ise kortizonlu burun spreyleri, serum fizyolojikli burun spreyleri, burun açıcı haplar ve antihistaminik haplar kullanılabilmektedir. Alerjik rinitte en önemli tedavi yöntemlerinden biride korunma tedavisidir. Alerjiye neden olabilecek maddeler belirlendikten sonra bunlarla maruziyetten korunmak adına bazı uygulamalara başvurulur. Hangi tedavi seçeneği uygulanırsa uygulanırsın korunma mutlaka yapılmalıdır.

Alerjik rinitte kalıcı olarak görülen tek tedavi yöntemi ise aşı tedavisidir. Alerjenin az dozlarda kişiye verilmesi sağlanır ve bu sayede vücudun bağışıklık geliştirmesi beklenmektedir. Bu sayede kişi alerjene karşı duyarsızlaştırılmaktadır. Hastanı aşı tedavisine uygun olup olmadığına uygulanacak prick testiyle karar verilmektedir.  Alerjik rinnitte yardımcı tedavi yöntemi olarak cerrahi yöntem de değerlendirilir. Cerrahi müdahale alerji durumunu düzeltmez ancak alerjinin yol açtığı olumsuzlukları ortadan kaldırmaya yardımcı olabilmektedir. Bununla birlikte, kalıcı yaşam tarzı değişiklikleri de hastalık açısından risk faktörlerinin ortadan kalkmasına önemli ölçüde yardımcı olabilmektedir.

 
 

Alerjik Rinitten Korunma Yolları Neledir?

Alerjik rinit günümüz şartlarında tedavisi tamamen mümkün olan bir rahatsızlık değildir. Bununla birlikte çeşitli korunma önlemleri ile rahatsızlığın hafif biçimde atlatılması ve alerjik reaksiyon geçirme sıklığının azaltılması mümkün olabilmektedir.

Alerjik rinitten korunmak adına alınabilecek bazı önemli önlemlere şu şekilde değinebiliriz;

  • Yoğun polen görülebilecek mevsimlerde kapı ve pencerelerin kapalı olmasına dikkat etmek
  • Evde bitki ve evcil hayvan bulundurmamak
  • Havanın kuru olduğu dönemlerde buharlı oda nemlendiricileri kullanmak
  • Genel hijyen kurallarına azami derecede özen göstermek
  • Isıtma ve havalandırma filtrelerinde bulunan filtrelerin düzenli bir biçimde değiştirilmesi
  • Dengeli ve sağlıklı bir beslenme düzenine sahip olmak. Özellikle vitamin eksikliği olup olmadığını kontrol ettirmek ve bağışıklık sistemini mümkün olduğunca güçlü tutabilmek.
  • Ağzı ve burnu koruyan maske kullanmak.