SİZİN İÇİN BURADAYIZ
Öneri ve Şikayetlerinizi Bize Yazın
* Bu alanlar gerekli
Öneri ve Şikayetlerinizi Bize Yazın
* Bu alanlar gerekli
Hipertiroidizm, tiroid bezinin normalden daha fazla çalışması durumudur. Toplumda zehirli guatr olarak da bilinen hipertiroidizm, metabolizma hızının yükselmesi, kişide zihinsel ve fiziksel değişikliklere neden olabilmektedir. Herkeste görülebilen rahatsızlık kadınlarda erkeklere göre daha yaygındır. Genellikle 20 ile 40 yaş aralığında ortaya çıkan rahatsızlıkta, kan testlerinde T3 ve T4 düzeyleri yüksek ve TSH seviyesi ise düşük olmaktadır.
Hipertiroidizm belirtileri arasında; terleme, çarpıntı, kilo kaybı ve adet düzensizliği sayılabilir. Hastalığa yönelik çeşitli tedavi yöntemleri bulunmaktadır. Özellikle tiroit hormonlarının üretimini yavaşlatıcı ilaçlar ve radyoaktif iyot kullanımı bu tedavi yöntemleri arasında gösterilebilir. Hastalığın tedavisi kapsamında bazı durumlarda tiroit bezinin bir kısmının veya tamamının cerrahi müdahale ile çıkartılması da söz konusu olabilmektedir.
Tiroit bezleri boynun arka tarafında yer alır, metabolizmanın ve organların çalışmasını yöneten hormonları salgılamada görevlidir. Tiroit bezlerinin vücut açısından çok önemli fonksiyonları bulunmaktadır. Bezlerin büyümesi veya görevlerini tam olarak yerine getirememeleri sonucunda hormonların salgılanmasında birtakım düzensizlikler ortaya çıkar. Hormonların az ya da çok salgılanmaları vücudun tüm işleyişinde aksamalara neden olmaktadır.
Hipertiroidizm ya da halk arasında zehirli guatr olarak da bilinen bu hastalıkta tiroit bezinin çok fazla çalışması söz konusudur. Bunun sonucunda T4 ve T3 hormonu çok fazla üretilir. Hücrelerin enerji kullanımının kontrolünden sorumlu bu iki ana hormon metabolizmanın düzenlenmesinde önemli rol üstlenmektedir. Hormonal dengesizlikle kendisini gösteren hastalıkta metabolizma hızlanır ve zihinsel ve fiziksel olarak birtakım olumsuzluklar ortaya çıkar. Hipertiroidizmin kadınlarda görülme sıklığı erkeklere göre çok daha fazla olmaktadır.
Kanda T4 ve T3 veya her ikisinin fazla olması sonucunda metabolik hız artmaktadır. Hipermetabolik bir durumda ise kan basıncının yüksek olması, yüksek kalp atış hızı ve el titremeleri görülebilir. Bununla birlikte hipertiroidizm, bağırsak hareketlerinin sıklaşmasına, kadınlarda adet düzensizliğine ve kilo kaybına da neden olabilmektedir. Hipertiroidinin birçok nedeni olabilir. Graves hastalığı, soliter tiroit adenomu ve toksik multinodüler guatr bunlar arasında sayılabilir.
Hastalığın semptomlarının gözlenmesi durumunda, tiroit hormon düzeylerinin tespiti ile hipertiroidizm teşhisi kolaylıkla konulabilmektedir. Hastalığın tedavisinde ise belirtilerin kontrol altına alınması ve hastalığa neden olan temel unsurun tedavi edilebilmesi hedeflenir. Rahatsızlığın erken teşhisi uygun tedavi yönteminin belirlenmesinde büyük önem teşkil etmektedir.
Hipertirodizmin oluşmasına zemin hazırlayan bazı unsurlar bulunmaktadır. Graves hastalığı hastalığın en yaygın nedenleri arasındadır. Temel olarak hipertiroidinin 3 nedeninden söz edilebilir. Kronik otoimmün bir rahatsızlık olan graves hastalığı bu nedenlerin başlıcaları arasındadır. Graves hastalığı kadınlarda erkeklere göre daha sık görülür. Hastalıkta genetik unsurlarında ön plana çıktığı düşünülmektedir. Bununla birlikte, toksik nodüler guatr ve toksik multinodüler guatrda rahatsızlığın temel nedenleri arasında sayılabilir.
Hipertiroidinin diğer bazı önemli nedenlerine de şu şekilde değinebiliriz;
Hipertiroidizm belirtileri kişiden kişiye değişiklik gösterebilmektedir. Hipertiroidi durumunda özellikle metabolik hız artmaktadır. Metabolik hızın artmasıyla da kalp atışında, kan basıncında artış görülebilir. Aynı zamanda, ellerde titreme, ısıya karşı toleranssız olma, bağırsak hareketlerin sıkılaşması da söz konusu olabilmektedir. Tiroit bezi, simetrik veya tek taraflı olabilen bir guatra da dönüşebilmektedir. Gözler dışa doğru büyüyerek belirgin bir görünüm kazanabilmektedir.
Hipertiroidiye ilişkin bazı önemli belirtilere şu şekilde değinebiliriz;
Hipertiroidizm tanısında öncelikle fiziksel muayene yapılarak tıbbi öykü değerlendirilmektedir. Yanı sıra, yutkunma esnasında tiroit bezi kontrol edilerek, inişli çıkışlı hareketler, büyüklük ve hassaslık durumu izlenmektedir. Nabız düzeni ve hızı da hastalığın teşhisi adına önemli olmaktadır. Akabinde uygulanacak kan testlerinde, kandaki tiroit hormonları ve düşük olan TSH düzeyine bakılarak hipertiroidi tanısı konulabilmektedir. Özellikle TSH düzeyleri büyük önem teşkil etmektedir çünkü tiroit bezinin daha fazla tiroksin üretmesi bu sayede mümkün olmaktadır. Teşhisin kesinleştirilmesi adına birtakım görüntüleme yöntemlerinden de yararlanılabilir.
Kan testlerinin hipertiroidiye işaret ettiği durumlarda hastalığın altında yatan nedenin saptanabilmesi adına birtakım ek testlerde talep edilebilmektedir. Bu testleri şu şekilde sıralayabiliriz;
Hipertiroidizm tedavisinde 2 temel yaklaşım mevcuttur. Hastalığın belirtilerinin kontrol altına alınması ve rahatsızlığın altında yatan nedenin tespiti ve tedavi edilmesi. Kişinin yaşına, genel sağlık durumuna, hastalığın altında yatan diğer tıbbi nedenlere, kişinin tercihine ve hastalığın şiddetine göre en uygun tedavi yöntemi belirlenmektedir.
Hipertiroidizmin bazı önemli tedavi yöntemlerine şu şekilde değinebiliriz;